Almanya’da Göç Politikaları İçin Kriz: Tartışmalı Yasa Tasarısı Meclisten Geçmedi

Almanya’da ikincil koruma statüsüne sahip sığınmacıların aile birleşimi haklarını kısıtlayan ve sınır dışı kararları verilen sığınmacıların gözaltına alınmasına dair yasa tasarısı, Federal Meclis’te yapılan oylama sonucu reddedildi. Muhafazakar partiler CDU ve CSU’nun hazırladığı, aşırı sağcı AfD tarafından da desteklenen tasarıya 338 lehte, 350 aleyhte oy çıktı. Bu gelişme, Almanya’daki siyasi iklimde büyük bir tartışma yarattı ve ülke genelinde geniş yankı buldu.

Tartışmalı yasa tasarısının gündeme gelmesinin ardından mecliste yoğun tartışmalar yaşandı. Hristiyan Birlik (CDU/CSU) partileri, Almanya’nın göç politikasında ciddi değişiklikler yapılması gerektiğini savundu. Ancak tasarının AfD’nin desteğiyle gündeme gelmesi, büyük tepkilere yol açtı. CDU’nun lideri Friedrich Merz’in yasa tasarısının mecliste oylanmasını savunması, ana muhalefet partileri SPD ve Yeşillerin karşı çıkmasına neden oldu.

Bununla birlikte, hükümetin içinden de farklı görüşler ortaya çıktı. Bazı milletvekilleri, tasarının oylanmasını ertelenmesini ve daha geniş bir siyasi uzlaşı sağlanmasını talep etti. FDP’nin grup başkanı Christian Dürr, yasa tasarısının oylamasının Şubat ayına ertelenmesi gerektiğini belirtti ve bu süreçte, merkezdeki demokratik partiler arasında bir konsensüs oluşturulması gerektiğini vurguladı.

Almanya’daki bu gelişme, ülkenin göç politikalarındaki derin çatlakları gözler önüne serdi. SPD, Yeşiller ve FDP, aşırı sağcı AfD ile işbirliği yapılmaması gerektiğini savunarak, CDU/CSU’yu sert bir şekilde eleştirdi. Özellikle, CDU lideri Friedrich Merz’in AfD ile işbirliği yaptığı iddiaları, siyasi arenada büyük tartışmalara yol açtı.

Oylama sonunda tasarı reddedildi ancak bu durum Almanya’nın göçmen politikalarındaki kutuplaşmayı daha da derinleştirdi. Siyasi analistler, AfD’nin yükselen etkisinin Almanya’nın geleceği için endişe verici bir gelişme olduğunu belirtiyor. Her ne kadar yasa tasarısı geçmese de, bu tartışmalar Almanya’nın göç politikalarında ciddi bir dönüşümün habercisi olabilir.

Öte yandan, Almanya’nın başta Avrupa Birliği ülkeleri olmak üzere dünya çapında büyük tepkilerle karşılaştığı da gözlerden kaçmadı. Merkel’in de destek verdiği, CDU’nun AfD ile işbirliği yapmaması gerektiği yönündeki açıklamaları, ülke genelinde yankı uyandırdı. Almanya’nın bu gidişatının, Avrupa’nın demokratik yapısını tehlikeye atabileceği de gündeme gelen bir diğer konu oldu.