Avrupa’nın hasta adamına bir makûs haber de IMF’den

Osmanlı’nın son devrinde Avrupalı birleşik güçler karşısındaki durumunu özetlemek için kullanılan “Avrupa’nın hasta adamı” tabiri Almanya için kullanılır oldu. Otomotiv dalı ağır darbe alan ağır sanayi ülkesi Almanya’da ekonomi adeta alarm veriyor.

Uluslararası Para Fonu (IMF), azalan ihracat ve yapısal meselelerle çaba eden Almanya’nın büyüme kestirimini bir defa daha düşürdü. Dünya Ekonomik Görünüm Raporu’nu güncelleyen IMF, global iktisadın bu yıl ve gelecek yıl yüzde 3,3 büyümesini bekliyor.

IMF, yeni bir gümrük vergisi dalgası yoluyla müdafaacı siyasetlerin genişletilmesinin ticaret tansiyonlarını artırabileceği, yatırımları azaltabileceği, global ticaret işleyişini bozabileceği ve tedarik zincirlerini yine kesintiye uğratabileceği ikazında bulundu.

IMF raporunda, Avrupa için güç krizinin tesirlerinden ve Çin’de emlak dalından kaynaklanan “aşağı istikametli riskler” ortaya konulurken, enflasyonun yine yükselmesinin global iktisat için en büyük risklerden biri olduğu tabir edildi.

IMF, Alman iktisadı için büyüme iddiasını bu yıl için yüzde 0,8’den yüzde 0,3’e ve gelecek yıl için yüzde 1,4’ten yüzde 1,1’e indirdi. Böylelikle, IMF bir kere daha Almanya’nın G7 ülkeleri ortasında en zayıf büyüyeceğini öngördü.

Avrupa’nın başka büyük ekonomileri Fransa ve İtalya’nın da zayıflamakla birlikte, sırasıyla bu yıl için yüzde 0,8 ve 0,7’lik büyüme varsayımlarıyla Almanya’nın hayli üstünde yer alması dikkati çekti.

IMF, Almanya için varsayımını yüzde 0,5 puan düşürürken, ABD için iddiasını 0,5 puan artırarak bu yıl için yüzde 2,7’ye yükseltti.

Önde gelen Alman ekonomik araştırma enstitüleri de 2025’te ortalama yüzde 0,3’lük bir büyüme bekliyor

Öte yandan, Almanya iktisadı, geçen yıl Çin ile artan rekabet ve yapısal meselelerin ekonomiyi frenlemesiyle arka arda ikinci yıl küçüldü.

Almanya’da mevsim ve takvim tesirlerinden arındırılmış gayrisafi yurt içi hasıla (GSYH), geçen yılın son çeyreğinde bir evvelki çeyreğe nazaran yüzde 0,1 daralırken, 2024 yılının tamamında ise bir evvelki yıla nazaran yüzde 0,2 geriledi. Böylelikle dünyanın 3. iktisadı olan Almanya iktisadında 2023’teki yüzde 0,3’lük düşüşün akabinde 2024’te de daralma görüldü.

Alman iktisadı, en son 2002-2003 periyodunda iki yıl arka arda küçülmüştü.

ÜLKE, 2025’İN BİRİNCİ ÇEYREĞİNDE DE DARALIRSA TEKNİK RESESYONA GİRECEK

Bu ortada geçen yılın son çeyreğinde yüzde 0,1 küçülen Almanya iktisadı, 2025’in birinci çeyreğinde de daralması halinde, iki çeyrek arka arda daralma olarak tanımlanan teknik resesyona girecek.

2023’te alışılmışın dışında yüksek seviyedeki enflasyonun satın alma gücünü etkilemesi, yüksek güç fiyatları, düşen yatırımlar, zayıf dış talep ve faiz oranlarının yüksekliği üzere nedenlerle bir evvelki yıla nazaran iktisadı yüzde 0,3 daralan Almanya, G7 ülkeleri içinde küçülen tek ülke olmuştu.

Avrupa’nın en büyük iktisadı olan Almanya’nın bel kemiğini oluşturan şirketler, artan güç fiyatları ve ihracata bağımlı Almanya iktisadında özel bir sorun olan dış talepteki düşüşe bağlı sert makroekonomik rüzgarlarla uğraş etmekte zorlanırken, Çinli şirketlerin oluşturduğu ağır rekabet ile de karşı karşıya bulunuyor.

İnşaat dalı üzere otomotiv, makine mühendisliği ve kimya sanayileri üzere değerli bölümler de düşük taleple uğraş ederken, Almanya’nın ihracatı 2024’te bir evvelki yıla kıyasla yüzde 0,8 geriledi. Özel tüketim harcamaları yalnızca yüzde 0,3 arttı.

Diğer ülkelere nazaran kıymetli güç ve çok bürokrasi Almanya’yı bir sanayi ülkesi olarak zorlarken, Almanlar da belirsizlik nedeniyle paralarını harcamıyor. Ülkede eski olan altyapının da yenilenmesi gerekiyor.

Rusya-Ukrayna Savaşı, Almanya iktisat gündemine bütçe uyuşmazlıklarına kadar uzanan siyasi belirsizlikler de eklerken, 23 Şubat’ta yapılacak erken seçim ve gelecekteki iktisat siyaseti çerçevesinin bilinmeyen olması birçok şirketin yatırım yapmaktan çekinmesine neden oluyor.